İçerik pazarlama ortamları, dijital platformların gelişimi ve E-ticaretin büyüme ivmesi, son 18 ayda olumlu yönde ölçülemeyecek şekilde değişti ve dijital pazarlamacılar için yeni bir dönem başladı.
Nüfusun hemen hemen tamamı internet ortamından alış-veriş yapmaya başladı ve işletmeler buna yanıt olarak, rakiplerinde gerisinde kalmamak için ticareten form değiştirmek zorunda kaldılar ve çok büyük bir kısmı ticaretini internet ortamına aktardı.
Bu değişim, geçmişte olduğundan daha hızlı ve daha verimli bir şekilde veri toplama ihtiyacı yarattı, ancak bu aynı zamanda daha mobil odaklı bir iş modeline geçerken gizliliğe saygı duyma ihtiyacıyla da birleşti. Tüm bunlar önümüzdeki beş yıl içinde B2B içerik ve dijital pazarlama ortamları için ne anlama gelecek?
2020’de ortaya çıkan COVİD-19 salgınının dünyayı ve ticaret ortamını bu kadar etkileyeceğini sanırım kimse öngörmemişti. Ancak bu yaşanan doğal felaket süreci içerik pazarlamasının algılanma şeklini ve işe yarayan stratejileri değiştirdi. Basitçe söylemek gerekirse, sağlam bir içerik pazarlama stratejisine yatırım yapmak hiç bu kadar önemli olmamıştı.
Pandemi süreci ile başlayan ve hemen hemen tüm dünya nüfusu internetten alış-veriş yapmaya başladı ve işletmeler rakiplerinin gerisinde kalmamak için form değiştirmek zorunda kaldılar ve dijitalleştiler.
Salgınla beraber ülkeler vatandaşlarını korumak adına sokağa çıkma yasaklarından ve kapanmalar neticesinde hane halkı özelinde internet kullanımı önemli ölçüde artınca, işletmeler açısından bir aydınlanma çağı etkisi yaratarak tüm dijital temas noktalarının hayati hale geldiği anlamını ortaya çıkardı.
Pek çok işletme bu duruma kapıldı ve kendilerini yepyeni bir dijital dünyada yeniden konumlandırmak, zararlarını en aza indirmek ve rakiplerinden geri kalmadan potansiyel tüm müşterilerine en doğru hizmeti ulaştırmak için hızlı hareket etmek zorunda kaldılar. Müşteriler fiziksel satın alımlardan çevrimiçi satın almaya geçerken, değişmesi zor olan alışkanlıkları tam manasıyla alt-üst etti desek yanılmayız.
Bu yeni satın alma yöntemlerinin, bu salgın sürecinden sonra da çok küçük değişmelere uğrayacağı ancak büyük ölçüde ağırlığını koruyacağını öngörüyoruz.
Dijitalleşme Her Tür Veriyi Çok Önemli Hale Getirdi
Dünya çevrimiçi ortamlara doğru ilerledikçe ve alışveriş yapanlar daha dijital ortamlara kaydıkça, internetin ve dijital pazarlamanın da gelişmesi, değişmesi ayrıca işletmelerinde bu değişime ayak uydurması gerekecek.
Bu dijitale kayma süreci size ciddi oranda veri sağlayacaktır. Ve bu verilerin doğru, hızlı ve yasal şekilde işletilip en yüksek geri dönüşü almanın önemi her geçen gün daha da artmakta.
Dünyada kişisel verilerin önemi 1980’ler de anlaşılmaya başlandı. O tarihten bu yana gittikçe dijitalleşen dünya da 2000’lerle beraber kişisel verilerle ilgili önce dünyada sonra ülkemizde farklı düzenlemeler ve nihayetinde kanunlar çıkarılmaya başlandı. Ve kişisel verilerin önemi bu salgın döneminde artan dijitalleşme ile beraber zirve yaptı diyebiliriz.
Yorumlar